Ebubekir Kaleli (*) ► TÜRKİYE’DE KAYIT DIŞI İSTİHDAM ORANLARI
GİRİŞ
Sosyal güvenlik hakkı anayasal bir hak olup Anayasamızın; 2 nci maddesinde devletin sosyal bir hukuk devleti olduğu, 60 ncı maddesinde herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, devletin her türlü sosyal güvenlikle ilgili tedbirleri alıp teşkilat kurması hususları düzenlenmiştir. Yine Anayasamızın 49 ncu maddesinde, çalışmanın, herkesin hakkı ve ödevi olduğu, Devletin, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam oluşturmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiştir.
Çalışma hakkı her ne kadar anayasal bir hak olsa da günümüzde çalışma hayatı ve şartları konusunda gerekli tedbirler tam anlamıyla alınmadığı için çalışma hayatında ‘Kayıt dışı İstihdam’ denilen olgu ortaya çıkmıştır.
Kayıt dışı istihdamın gerek ekonomi gerekse sosyal hayatta çok olumsuz etkileri olmaktadır. Kayıt dışı istihdamın en önemli olumsuz etkisi ise sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit eden bir unsur olmasıdır. Kayıt dışı istihdam nedeniyle sosyal güvenlik kurumlarının en önemli gelir kaynağı olan prim gelirleri azalmakta buna karşılık emekli aylıkları ve sağlık harcamalarının artması nedeniyle sosyal güvenlik kurumlarının bütçeleri açık vermektedir. Bu açıklar merkezi yönetim bütçesinden yapılan transferlerle kapatıldığı için her yıl merkezi yönetim bütçesinden ciddi oranlarda pay aktarılmakta ve bu durum ülke ekonomisini zor duruma sokmaktadır.
KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN TANIMI VE TÜRKİYE’DEKİ GÜNCEL DURUMU
Kayıt dışı istihdam kavramı, ilk defa 1970 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun düzenlediği Dünya İstihdam Programı (World Employment Program) kapsamındaki Kenya raporunda “enformal sektör” olarak kullanılmıştır. Raporda formal (kayıtlı sektör) tarafından karşılanamayan açık işsizliğin enformal (kayıt dışı) sektör tarafından emildiği ve kırsal alandan şehirlere göçün beklenen miktarda açık işsizliğe yol açmadığı saptaması yapılmıştır ( Güloğlu, 2005:2 Aktaran: Karaarslan, 2010:22). Yani köyden kente göçün artmasına rağmen kentlerdeki işsiz sayısı beklenen miktarda artmamıştır. Buna karşılık resmi kayıtlarda işçi sayısının fiilen çalışan işçi sayısından az olduğu görülmüştür.
Kayıt dışı çalışma, en temel tanımıyla istihdam edilenlerin çalışmalarının ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına (SGK, vergi dairesi vb.) hiç bildirilmemesi, gün ya da ücret olarak eksik bildirilmesini ifade eder (Karadeniz, 2012:19). Kayıt dışı istihdam, hem resmi, hem gayri resmi sektörde, hem de kayıt dışı ekonomik faaliyetlerde kendi adına ya da ücretli olarak çalışan ve faaliyetleri kamu kayıtlarına ve istatistiklere yansımayan ve de istatistiksel olarak tam hesaplanamayan istihdam şekillerinin bütünüdür (Karaarslan, 2010:23). Kayıt dışı istihdam tüm ekonomiler için önemli bir tehdit unsuru olmuştur. Bu yüzden Siyasi otoriteler Kayıt dışı İstihdamla Mücadeleye önem vermişlerdir.
Türkiye açısından durumu ele aldığımız da ise son yıllarda önemli reformlarla Sosyal Güvenlik açıkları ve kayıt dışı istihdam azaltılmaya çalışılsa da durum çok iç açıcı değildir. Türkiye’de halen her yıl Merkezi Yönetim Bütçesinden Sosyal Güvenlik Kurumu Bütçesine yaklaşık 55 milyar TL transfer yapılmakta ve Kayıt dışı istihdam TÜİK verilerine göre %40’lardadır. Kayıt dışı İstihdamın bu denli yüksek olması Sosyal Güvenlik Açıklarını artırmakta ve Sosyal Güvenlik Sisteminin Sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Bununla birlikte Türkiye’de Sosyal Güvenlik Açıklarının ve Kayıt dışı İstihdamın önüne geçilmesi için son yıllarda önemli adımlar atılmış Kayıt dışı İstihdam azaltılmaya çalışılmış bu doğrultuda SGK bünyesinde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanlığı (KADİM) kurulmuş, ALO 170 İhbar ve Şikâyet hattı oluşturulmuştur. Yine bu doğrultuda 2011 ve 2012 yıllarında yaklaşık 1.000 denetim elemanı alınarak Kayıt dışı İstihdamla etkin bir şekilde mücadele edilmesi hedeflenmiştir. Atılan bu adımlar doğrultusunda kayıt dışı istihdam % 50’den % 40’lara gerilemiştir. Aşağıdaki tabloda Türkiye’de kayıt dışı istihdam yıllar itibariyle gösterilmiştir.
Kaynak: http://http://www.sgk.gov.tr/…/kayitdisi_istihdam/…/L2dBISEvZ0FBIS9nQSEh/?… ve http://www.tuik.gov.tr/Gosterge.do?id=58979&sayfa=giris&metod=IlgiliGosterge (Erişim Tarihi: 20.03.2013).
Tablonun incelenmesinden anlaşılacağı üzere son yıllarda kayıt dışı istihdamla mücadelede atılan önemli adımlar kayıt dışı istihdamı giderek azaltmıştır. 2002 yılında yaklaşık ortalama % 52 olan kayıt dışı istihdam 2012’de %40’lara düşmüştür. Bu oranın azalmasında istihdam teşviklerinin yanı sıra Denetim elemanı sayısının artırılması ve beraberinde denetimlerin artırılması önemli rol oynamıştır. Tablonun incelendiğinde genelde yaz aylarında kayıt dışı istihdam oranının arttığı görülmektedir bunda hiç şüphesiz çocuk istihdamının katkısı oldukça büyüktür. Yaz tatillerinde çocuklar geçici işçi olduklarından sigortasız çalıştırılmaktadır. Yaz aylarında kayıt dışının yükselmesinin diğer bir nedeni ise mevsimlik işçilerin genellikle sigortasız çalıştırılmasıdır.
SONUÇ
Kayıt dışı istihdam hemen hemen tüm Dünya ülkelerinde önde gelen sorunlardandır ve ülkelerin ekonomilerini ve sosyal güvenlik sistemini tehdit etmektedir. Kayıt dışı istihdam, Sosyal Güvenlik açıklarına ve sosyal dışlanmaya neden olmaktadır. Bu sebeptendir ki Kayıt dışı İstihdamla Mücadele tüm ülkeler için büyük önem arz etmektedir. Türkiye’de de bu konuda önemli adımlar atılmış ve kayıt dışı istihdam son 10 yılda yaklaşık %10 azaltılmıştır. Fakat halen Yaklaşık %40’lardadır.
Türkiye’de kayıt dışını önlemeye yönelik alınan tedbirler önemli ölçüde Kayıt dışı İstihdamı azaltsa da yeterli olmadığı ortadadır. Kayıt dışı İstihdamla etkin mücadele edebilmek için bireylerde sosyal güvenlik bilinci oluşturulmalı, Kayıt dışı çalışmanın zararları, Kayıtlı çalışmanın faydaları iyi bir şekilde aktarılmalı, Yasal boşluklar giderilmeli, sosyal yardım politikaları yeniden gözden geçirilmeli ve bu mücadele sürecinde tüm bireyler üzerlerine düşen sorumlulukları özenle yerine getirmelidirler. Bu şekilde Kayıt dışı İstihdamla Mücadele Tabana yayılacak, daha verimli sonuçlar elde edilecektir. Aksi takdirde merkezden alınan kararlar, teşvikler ve cezalar Kayıt dışını önlemede tek başına yeterli olmayacaktır.
KAYNAKÇA
KARAARSLAN, Erkan (2010) Kayıt dışı İstihdam ve Neden Olduğu Mali Kayıpların Bütçe Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği, Mali Hizmetler Derneği Yayın no:7 Ankara
KARADENİZ, Oğuz,(2012) T.C. Kalkınma Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Sosyal Güvenlik Sisteminin Sürdürülebilirliği, Özel İhtisas Komisyonu 1. Taslak Rapor.
http://http://www.sgk.gov.tr/…/kayitdisi_istihdam/…/L2dBISEvZ0FBIS9nQSEh/?… (Erişim Tarihi: 20.03.2013).
http://www.tuik.gov.tr/Gosterge.do?id=58979&sayfa=giris&metod=IlgiliGosterge (Erişim Tarihi: 20.03.2013)
(*) Ebubekir KALELİ, Sosyal Güvenlik Denetmen Yrd.
Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Maliye Bölümü
e-mail: ekalelisgk@hotmail.com