6385 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan Fiili Hizmet Zammı Süreleri / İbrahim DEMİRBİLEK

KalemBilindiği üzere 19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 10/01/2013 tarih 6385 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Kanununun “Fiili hizmet süresi zammı” başlıklı 40 ıncı maddesi yeniden düzenlenerek, Kanunun ilk halinde fiili hizmet süresi zammı (FHSZ) kapsamında değerlendirilmeyen bazı çalışmalar/sigortalılıklar Ekim 2008 dönemi başından itibaren geçerli olmak üzere FHSZ uygulamasına dâhil edilmişlerdir. Kanunun 40 ıncı maddesinde yer alan FHSZ kapsamındaki sürelere ilişkin 15 bende 3 yeni bent eklenerek toplam bent sayısı 18’e çıkartılmıştır. Buna göre 01/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Kanunun 40 ıncı maddesine;

– Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle basın ve gazetecilik mesleğinde fiilen çalışanlar,
– Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle TRT’de haber hizmetinde fiilen çalışanlar,
– TBMM üyeleri ile dışarıdan atanan Bakanlar,
FHSZ uygulaması olarak dâhil edilmişlerdir…

Makalenin Devamı İçin Tıklayınız…!

5510 Sayılı Kanun, 6356 Sayılı Kanun, Alosgk.Com, Fiili Hizmet Süresi, Gazeteciler, sgsefder.org.tr, Sosyal Güvenlik, Yıpranma Payı, İbrahim DEMİRBİLEK kategorisinde yayınlandı. Etiketler: , , , , . 6385 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan Fiili Hizmet Zammı Süreleri / İbrahim DEMİRBİLEK için yorumlar kapalı

Bilgisayar başındaki çalışanın 'göz'ü de patrondan sorulacak / Cem KILIÇ

Cem Kılıç Cem KILIÇ ► Yeni yönetmelik bilgisayar başında çalışanları yakından ilgilendiriyor. Artık işveren, ekran başında çalışanlar için gözlerin korunması ve doğru oturuş konusunda bilgilendirme yapmak zorunda. Ayrıca çalışanların periyodik göz muayenesi de patrone emanet. Yaptırmayana 1.078 TL ceza var

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 28 Nisan’da kutlanan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği gününün bu yılki teması, “Meslek Hastalıklarını önlemek” olarak kararlaştırıldı. Türkiye’de yeni yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası…

Makalenin Devamı İçin Tıklayınız…!

Özürlünün annesine emeklilik avantajı! / Arif TEMİR

Arif Temir Arif TEMİR ► Özürlülerle ilgili mevzuat düzenlemelerinde genellikle özürlüye yönelik düzenlemeler yapılır. Ancak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda ise özürlünün annesi ile ilgili düzenlemelerde yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre;  emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunanların, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecek…

Yazının Devamı İçin Tıklayınız…!

Limited Şirket ve Anonim Şirketi Yönetenlere Ödenen Paralar Huzur Hakkı Mı? Yoksa Ücret Mi ? / Ahmet GÜNDÜZ

Ahmet Gündüz Ahmet GÜNDÜZ ► Anonim Şirketler Yönetim Kurulları vasıtasıyla, Limited Şirketler ise Müdürler vasıtasıyla yönetilmektedir. Bu nedenle Bu makalemizin konusu da Şirketleri yönetenlere ödenen YÖNETME İŞLEVİ karşılığı ödenen paralar hangi hallerde HUZUR HAKKI, hangi hallerde ise ÜCRET sayılacağı yönünde siz şirket sahiplerine bilgilendirmektir.

Kelime Anlamı ile Huzur Hakkı: “ Belli bir konuyu görüşmek için toplanan bir kurulun üyelerine ödenen paralardır.” Şeklinde tanımlanmaktadır.

Aynı şekilde Kelime Anlamı itibari ile ücret ise, “bir emeğe karşılık olarak verilen para, işgücünün ederi” şeklinde tanımlanmaktadır…

Makalenin Devamı İçin Tıklayınız…!

Ahmet GÜNDÜZ, Alosgk.Com, Ücret, Muhasebetr.com, Sosyal Güvenlik, İşveren kategorisinde yayınlandı. Etiketler: , , , . Limited Şirket ve Anonim Şirketi Yönetenlere Ödenen Paralar Huzur Hakkı Mı? Yoksa Ücret Mi ? / Ahmet GÜNDÜZ için yorumlar kapalı

İşveren servis sağlamak zorunda mı? / Ali ŞERBETÇİ

ali şerbetçi Ali ŞERBETÇİ ► İşyerimizde servis yok. İşveren işyerinde çalışanlara servis sağlamakla yükümlü mü? Bu konuda yasal bir zorunluluk var mı? Ayrıca çayların parasını kendimiz ödüyoruz. Bu konuda ne yapmamız gerekiyor? M.E.
İş Kanunu’na göre, işverenin işçilere servis sağlama zorunluğu bulunmamaktadır. Ancak yapılan iş sözleşmesine veya varsa toplu iş sözleşmesine çalışanların işyerine servis ile getirilip götürüleceğine ilişkin bir hüküm konulmuşsa bu durumda…

Sorular ve Cevapları İçin Tıklayınız…!

Sigorta'ya kaydolsam ne zaman emekli olabilirim? / Lütfi KÖKSAL

LutfiKoksal Lütfi KÖKSAL ► 01.12.1963 doğumluyum. 01.01.1995 tarihinden 30.06.1999 tarihine kadar Tarım Sigortası’nda 810 günüm var. 01.02.2002 tarihinden bugüne kadar Tarım Bağ-Kur’a prim ödüyorum ve 10 yıl 11 ay 10 gün hizmetim bulunmaktadır. Askerlik yatırsam veya Sigorta’ya kaydolsam ne zaman emekli olabilirim? Saygılar.

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre, 4/b kapsamında prim ödemeye devam ederseniz, 9.000 günle Bağ-Kur’dan emekli olabilirsiniz. Son 3.5 yıl 4/a kapsamında prim öderseniz…

Sorular ve Cevapları İçin Tıklayınız…!

543 gün daha prim ödeyerek engelli hakkıyla emekli olabilirsiniz / Ekrem SARISU

EkremSarisu Ekrem SARISU ► Soru: 10 Haziran 1979 doğumluyum. 1 Mart 1997’de SSK’lı oldum. 3377 gün prim ödedim. Yüzde 46 engelliyim. Askerlik yapmadım. Ne zaman emekli olabilirim? Behçet ALINMIŞ

Cevap: 6 Ağustos 2003 itibarıyla 6 yıldan fazla 9 yıldan az süredir sigortalı olan, vergi indirim hakkı…

Sorular ve Cevapları İçin Tıklayınız…!

Alosgk.Com, Ekrem Sarısu, Emekli Olmak, Erken Emekli Olmak, Erken Emeklilik, Posta Gazetesi, S.S.S., Sigortalı, Sosyal Güvenlik, Vergi İndirimi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: , , , , , , . 543 gün daha prim ödeyerek engelli hakkıyla emekli olabilirsiniz / Ekrem SARISU için yorumlar kapalı

Anlaşmalı Boşanma Mağduriyetleri Devam Ediyor / Osman ÖZBOLAT

Osman Özbolat Osman ÖZBOLAT ► Soru: 1989 yılında babamla annem boşandılar. Babam Almanya’da çalışıyordu o zaman. Kesin dönüş yaptıktan sonra işsiz güçsüz 3 tane çocukla ortada kaldılar. 2000 yılında annem babasından kalan yetim aylığına başvurdu ve olumlu sonuç aldı. Şuanda ayrı yerlerde farklı şehirlerde ikamet etmektedirler. Bundan 1 ay önce muvazaalı boşanma gerekçeli haksız ödenen tutarın geri kuruma ödenmesi konulu bir ihtar gönderildi. Annemde süreyi doldurmadan gidip itiraz etti. Oturduğu mahalle muhtarından belgesini aldı, ikametgâhını vs, orada yaşadığını ispat etmek için…

Yazının Devamı İçin Tıklayınız…!

Alosgk.Com, calismarehberi.com, Osman Özbolat, S.S.S., Sosyal Güvenlik kategorisinde yayınlandı. Etiketler: , . Anlaşmalı Boşanma Mağduriyetleri Devam Ediyor / Osman ÖZBOLAT için yorumlar kapalı

Askerlik borçlanması nasıl yapılır? / Bünyamin ESEN

Bünyamin Esen Bünyamin ESEN ► Okurumuz Ali Ş. Soruyor: “İlk işe girişim 01.06.1995. 1970 doğumluyum. Askerliğimi 1990 yılında 18 ay olarak yaptım. 1999 yılından itibaren 1200 gün BAĞ-KUR ödedim. 7 yıldır sigortalı olarak bir şirkette çalışıyorum. Askerlik yaptığım süreyi borçlanabilir miyim, borçlanırsam ne zaman emekli olurum? Askerlik borçlanmasını emekli olacağın zaman yaparsan BAĞ-KUR’dan emekli olursun, maaşın düşük olur diyorlar, doğru mudur?”
Sayın okuyucumuz, öncelikle şunu belirtelim ki askerlik borçlanmasını yapmanız her zaman mümkündür. Askerlik yaptığınız dönem ilk işe giriş tarihinizden önce olduğu için ilk işe giriş tarihiniz borçlanılan süre kadar geriye gidecektir. Tüm askerlik süresini borçlanmanız halinde işe giriş tarihiniz 540 gün geriye gider…

Cevabın Devamı İçin Tıklayınız…!

Şimdi Gözler Emek ve Dayanışma Günü Olan 1 Mayıs’a Çevrildi / Vedat İLKİ

vedatilki Vedat İLKİ 30/04/2012 tarihli http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=5360   yazımızda özetle;

1 Mayıs’a Bir Gün Kala diyerek başlık atmıştık. Öncelikle talihsiz iş kazaları ile kayıp olan cesetlere ulaşılmasını, gaip ailelerin sıkıntılarına sahip çıkılmasını,2012 yılında ilk dört ayında karşılaştığımız İş Kazalarına, Taşeron Firmalarda hayatlarını kaybeden işçilerin dramlarına ,Avrupa’da Birinci, Dünya’da Üçüncü olan Ülkemizin artık İş Kazalarında bu şampiyonluklarına son verilmesine ,İş Sağlığı ve Güvenliği bilincine kadar yerimiz el verdiğince geniş yelpazeden değinmiş olduk.

Üzerinden bir yıl geçtiğinde bu sahada nasıl bir değişim yaşandığını analiz edelim dedik.

30/Haziran/2012 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

2013 yılında Kanunun ilgili maddelerini kapsayan ikincil mevzuat dediğimiz Yönetmelikler hızla yayınlanmaya başladı.

Kanunun amacı;

Özel  ve Kamu Sektörü ayrımı yapmadan ,çalışan sayısı 1 işçi olması yeterli görülüp ,çırak , stajyerleri de içine alan tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.

Kanunun etkilerini ne zaman göreceğiz.

İlerleyen yıllarda İş Kazaları/Meslek hastalıkları düşme eğilimleri yakaladığımızda başarılı bir hedef tutturmuş olacağız.

Henüz genç ve yeni bir kanunun uygulamada karşılaşılan sıkıntılara göre revize edilecektir.

Konuyla ilgili ÇSGB İş teftiş Kurulu, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü bürokratları eğitim atağına kalkarak bu konuda çalışmalarına hızla devam ediyorlar.

Genelde eğitimler işverene yönelik olsa da umarız ilerleyen dönemlerde çalışanları da ilgili kanunda bilgilendirme toplantıları düzenlenir.

Bu kanun ile ,  işçinin artık iş kazası ,meslek hastalığı ile hayatlarını kaybetmemeleri yolunda bir adım atılmış olundu.

Kanunu kısaca özetlersek , en az riskli çalışma koşulu  yaratılmasını, işçiye ait koruma önlemleri alınmasını ,bunları yerine getirmeyen işverenlerin İPC ile cezalandırılmasını, hayati tehlike ortaya çıkaran işyerlerinin durdurulması, kapatılmasını ,çalışanların verilen işi yapmaması gibi olumlu yaptırımlarda içermiştir.

Fakat hizmetlerin gerek OSGB alınması , gerekse kendi bünyelerinde bulunan İş Hekimi, İş Güvenliği Uzmanlarından sağlayan işverenler ,maaşlarını ödedikleri bu kişilerden nasıl bir  objektif yaklaşım sağlayacakları sorgulanmalıdır.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Sözleşme Kanunu 07/11/2012 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanunun amacı, işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların kuruluşu, yönetimi, işleyişi, denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını belirlemek üzere toplu iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla çözümlemelerine, grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenleme olarak tanımlanmıştır.

12 Eylül ile kısıtlı uygulanan  Toplu Sözleşme, Sendikacılığın son erdirilmesi hedeflenmiştir.

İş Kolu sayısı düşürülmüş, toplu sözleşme barajı oranı %1 çekilmiş ,sendika üyeliği için noter şartı kaldırılmıştır.

Sendikacılık alanında reform  diyerek çalışanlara sunulmuştur.

2013 yılı Geçici Maddeler ile geçiştirilse de, Ülkemizde emeğe ve  sendikalara  sıcak bakılmamasından dolayı  Sendikalı işçi sayısı %10 seviyelerini bile yakalamamıştır.

Oysa Sendikalı  olan bir işletme de  devlet , çalışan ,işveren açısından önemli kazanımlar olur.

Bunun içinde artık Türkiye’de toplu sözleşme görüşmelerinde   Beyaz/Mavi yaka kavramını ortadan kaldıran, sendikacılık anlayışının ortaya konulması gerekir.

Çalışan , üreten her kesim sendikalı olmadıkça ilerleyen yıllarda mevcut sendikalar kan kaybeder , üye dahi bulamaz.

Eğitimlerle işçiler bilinçlendirilmeli üretimden gelen güçlerini yapıcı kullanmaları halinde işten atılmalarında önüne geçilmelidir.

Bunun tek yolu da emek bilincinin geliştirilmesinden geçmektedir.

Türkiye de son yıllarda Halkın Sosyal Güvenlik Uzmanlarının yazıları ile çalışanlar kayıp  haklarının arayışı içine girdiler.

Gündeme baktığımızda bir çok çalışan işverenleri ile işçilik alacakları, hizmet tespit davaları ve işe iade davalarıyla mahkeme koridorlarını dolduruyor.

Sendikacılık kavramını işyerlerinde devlet tarafından teşvik edilmesi halinde kazanan taraf devlet , işveren ve çalışan olacaktır.

Kamu Sendikacılığı da bu alanda kararlı bir tutum sergileyerek , kamu çalışanlarını sendika şemsiyesinde bir araya getirerek Avrupa Standartlarında grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarını rahatlıkla kullanmalıdır.

Teşmil dayatması ile sendikalı çalışanlar mağdur edilmemelidir.

6098 sayılı Borçlar Kanunu ile Çalışanların Hizmet Sözleşmeleri, İşçilik Alacakları yeniden ele alınmıştır. Özellikle sessiz çoğunluk olan ev hizmetlileri için kazanımlar hayata geçirilse de bu alanda çalışanların bilinçli olmaması ,derneklerinin yetersiz kalması da bu hakları yeterince kullanamamaktadır.

Yarın Meydanları dolduranlar Emeğin Bayramında davul, zurna, türkü ve halaylar eşliğinde;

Öğrenciler Eğitim de Fırsat Eşitliği,

Ev Hizmetlileri Emeklerinin Karşılığını,

Emekliler Sendika Haklarını ,Yaşam standartlarına uygun emekli maaşı, parasız sağlık,

İşçiler En az İş Kazaları ,Meslek Hastalıkları ,sendikalı ve toplu sözleşmeli bir çalışma hayatı,

Sendika Yöneticileri demokratik sendikal haklar, toplu sözleşme barajlarının kaldırılması,

Taşeron çalışanlar Kadro, taşeronun önündeki sendikasızlaşmanın kaldırılmasını,

Güzel Sanatlar Emekçileri özgür bir sanat ortamı,

Beyaz Yakalılar Toplu Sözleşmelerde  ayrımın kaldırılmasını,

Mobbing Uygulamalarının Mağdurlarının isteklerini,

Kamu Çalışanları KHK ile giden özlük haklarını(Mesai,İkramiyelerini,Kadrolarını)

Emeklilikte yaşa takılanlar,

Yıllarca Kayıt dışı çalışan Sanatçıların borçlanma istekleri,

Kayıt dışını önleyici tedbirlerin artırılması,

Diyerek liste uzayıp gidecektir.

Umarım tüm istekler ilerleyen yıllarda gerçekleşir.

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ  TÜM ÇALIŞANLARA KUTLU OLSUN

 

VEDAT İLKİ

 

vedat.uzman@gmail.com

 

 Kaynak : AliTezel.Com